İmperatoriya Osmanıca:Seserra 13i dı zazay
1341-1444 yaşadığına inanılan Kaygusuz Abdal aşağıdaki şiirinde Zazalar dan bahsetmektedir. Zazaları kürt olarak nitelememekte ayrı bir halk olarak bahsetmektedir.
Soğanı, arpa ekmeğini Kürd’e ver, Eğer bu sene çıkar isem yaza, Öğünü odur, o onu yahşi yer, Toplayım bir parça Gürcü, Abaza, Türkmen’e ver yahni ile burmayı, Elime geçerse on kadar Zaza Arab’ın önüne döktür hurmayı, Yolar sakalını kavlak satarım.
“Diyarbekir bir Osmanlı memleketidir. Çünkü ahalisi umumen Saltanat-ı Seniyye’nin te’ali ve temadi-i şan u şevketi arzu-yi ciddisiyle mütehassıs bulunuyorlar. Dâhil-i vilayette Türk, Arap, Kürd, Ermeni, Süryani, Zaza lisanları müsta’mel olmakla [kullanılmakla] beraber en ziyade sayi olan lisan, lisan-ı letafet-resan-i Osmani’dir.” (Salname-i Diyarbekir, Sene 1312, 1315, 1316)
“Ergani Madeni kasabası, sancağın vasatında bulunup Çermik, Palu, Siverek kazalarını ve yedi müdürlük merkeziyle yirmi altı nevahiyi [nahiye] şamil olarak livayı teşkil eder. (..) Mülhak kasabalar ahalisi Türkçe tekellüm [konuşma] edip kurada [köylerde] bulunanlar Kürtçe, Zazaca söyleşirler ve ekserisi Türkçe de bilirler.” (Salname-i Diyarbekir, Sene 1301, 1302, 1308)
Söz konusu yıllıkların yeni baskısı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 5 cilt halinde yapılmıştır. Kürt ve Zaza’nın birbirine karıştırılmadığını, dillerinin de “lehçe-şive” değil, LİSAN (dil) olarak ayrı ayrı kaydedildiğini bu kaynakta da çok net bir şekilde görülebilmektedir.